Nuh Tufanı ne zaman oldu?

Tarih 88 Okunma

Nuh Tufanı'nın kesin tarihi konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Dini kaynaklara göre yaklaşık MÖ 2348 ile MÖ 2104 yılları arasında gerçekleştiği öne sürülürken, arkeolojik ve jeolojik araştırmalar yaklaşık MÖ 5600 civarında Karadeniz bölgesinde yaşanan büyük bir sel felaketini işaret etmektedir.

Dini Kaynaklardaki Tarihsel Veriler

Tevrat'ta yer alan kronolojik hesaplamalara göre, Nuh Tufanı'nın yaklaşık MÖ 2348 yılında gerçekleştiği düşünülmektedir. İslami kaynaklarda ise bu tarih yaklaşık MÖ 2104 olarak belirtilmektedir. Bu hesaplamalar, kutsal kitaplarda verilen nesil bilgileri ve yaş verilerine dayanmaktadır.

Nuh Peygamber'in 950 yıl yaşadığı ve tufanın onun 600. yaşında gerçekleştiği dini metinlerde yer almaktadır. Tufanın 40 gün 40 gece sürdüğü ve yeryüzünü tamamen kapladığı anlatılmaktadır.

Bilimsel Araştırmalar ve Bulgular

Modern arkeoloji ve jeoloji, büyük sel felaketlerinin tarih boyunca yaşandığını doğrulamaktadır. Özellikle yaklaşık MÖ 5600 yılında Karadeniz'de yaşanan büyük sel, birçok bilim insanı tarafından Nuh Tufanı'nın olası gerçek kaynağı olarak görülmektedir.

Columbia Üniversitesi'nden jeologlar William Ryan ve Walter Pitman, Karadeniz'in o dönemde bir tatlı su gölü olduğunu ve Akdeniz sularının ani bir şekilde bu bölgeyi doldurduğunu öne sürmüştür. Bu olay, günde yaklaşık 200 Niagara Şelalesi gücünde su akışına neden olduğu tahmin edilmektedir.

Mezopotamya Tabletleri ve Gılgamış Destanı

Sümerler döneminden kalma kil tabletlerde benzer tufan hikayelerine rastlanmaktadır. Yaklaşık MÖ 2100 yıllarında yazılan Gılgamış Destanı'nda, Utnapiştim adlı karakterin yaşadığı büyük tufan anlatılmaktadır.

Bu tabletlerde tufanın 7 gün sürdüğü, geminin Nisir Dağı'na oturduğu ve güvercin, kırlangıç ve karga ile keşif yapıldığı belirtilmektedir. Bu detaylar, Nuh Tufanı anlatısıyla büyük benzerlikler taşımaktadır.

Arkeolojik Kanıtlar ve Ağrı Dağı

Türkiye'nin Ağrı Dağı'nda yapılan araştırmalarda, gemi kalıntısı olduğu iddia edilen yapılar bulunmuştur. 1959 yılında pilot İlhan Durupınar tarafından keşfedilen bu alan, "Durupınar Sitesi" olarak adlandırılmıştır.

Ancak bilim dünyası bu bulguların kesin kanıt olmadığı konusunda hemfikirdir. Jeologlar, bu oluşumların doğal kayaç formasyonları olabileceğini belirtmektedir.